İçimde kuşlara kanat çırptıracak kadar büyük bir sevinç ama her an kendimi bir denizin ortasına bırakacak kadar da hüzün sarmalı .. Sanki her şey yoluna girmiş gibi bir his...
Sanki her şey bir süreliğine de olsa uzaklaşmış gibi ama yine de yanı başımda mıh gibi... Bugün bir başka bakıyorum güneşe ve insanlara. Bir başka bakıyorum sevdiklerime ve sevmediklerime. Biraz âşık olmuş gibi ama âşık olunan nesne yokmuş gibi de. Karanlık aydınlığa ulaşmış gibi ama aydınlık da her an kararacakmış gibi biraz korkak ve mağrur...
Kendimi kendime anlatamayacak kadar sessiz ve çaresiz ömrümün bir günü... Her an gözlerimden akacak yaşlara yenik düşecek kadar güçsüz ama sevinç çığlıkları atacak kadar da güçlü ... Kendimi kendime yetiremiyor ve kendimle başa çıkamıyorum. Herkese yeten herkesi anlayan ama kendine bihaber yabancı...
Bir ısıtan bir üşüten şu bağlamda, yine kendimle baş başa kalıp buhranlarla baş edemeyeşimle de baş başayım. Zaman geçiyor, üstelik yol da bitiyor. Bak, gelmişiz bile nereye gideceğimizi bilmeden çıktığımız bu yolun herhangi bir durağına. Gökyüzüne ve ışıklara bin selam !
Hayat akıp gidiyor biz de savruluyoruz bir şekilde.
YanıtlaSilBaşka insanları anladığımız kadar kendimizi anlayamayız. Gözlerimiz, ilgimiz hep başkaları üzerindedir.
Kendimizi de dışarıdan izliyor gibi izlemeliyiz.