Ne güzel şeydir, inanmak ve inandığını yaşamak. Zor olan, sorgulayarak inanmak, inandıklarını sorgulayabilmektir. Kolaydır, kazananın yanında olmak; zor olan kaybedeni ayağa kaldırmaktır. Kolaydır, “Hocanın gittiği yoldan” gitmek, zor olan, hocayı sorgulayabilmektir. Kolaydır, başkalarının düşlerini yaşamak, Zor olansa düş kurabilmektir. Ve düşlerinin peşinden gitmek… “İmaj” yapmak kolaydır, zor olan “olduğun gibi görünmek ya da göründüğün gibi olabilmektir”. “Böyle gelip, böyle gitmesi” kolaydır, zor olan “tekere çomak sokmaktır”.
Başına gelen onlarca şeye; sana hiç adil gelmeyen bir geçmişe sürekli sitem edebilirsin. Ama şu da bir gerçek ki, küçük bir güzellik altında her şeye yeniliyoruz; bir bakışa, bir gülüşe, yağmura, vapurdan esen rüzgara, bir dokunuşa…
Bunca varoluş nedeni varken bazı şeylere kızgın kalmak oldukça zor. Kalbin patlamaya hazırken ve kendini bir intihar notu gibi bırakmak isterken sevenlerinin o tatlı tılsımına yeniliyorsun. Sakinleşmeyi, o sevgi dalına tutunmayı seçiyorsun…
Sonrasında yağmur gibi akıp gidiyor her şey.. Gök gürültülü, sağanak… ve sonrasında temiz bir sokak gibi...
Sonsuz minnet duyuyorsun acılarına, saflıklıklarına, deliliklerine, yaşanmışlıklara, hayatında seni sen yapan ne varsa hepsi için...HER AN İÇİN… ❤