İzleyiciler

gece etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gece etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Nisan 2024 Çarşamba

Gece Aşk Sözleri

Gece Aşk Sözleri

Derin gözlerin var, gecenin kanat çırptığı. Körpe kolların çiçek ve göğsün gül rengi. Gönlümde vızıldayan yitik ve beyaz arı. Yaşıyorsun zamanda öyle suskun, incecik.

Meczup oldum aşkından yollara vurdum kendimi, Tibet’in en yüksek tepesinde yalınayak bir kadınım… Aşkından tek başıma bambaşka bir diyarda kilitli kaldım.

Denize yakın mağaralarda bir susuzluk duyarsın, bir aşk, bir coşku deniz kabukları gibi sert, alır avucuna tutabilirsin. Denize yakın mağaralarda günlerce gözlerinin içine baktım, ne ben seni tanıdım, ne de sen beni.

İstemedim, hiçbir şey, söylemek istemedim sana. Gözlerinde iki çılgın ağaç gördüm, gülüşten, esintiden, altından iki ağaç.

Ne uzundur unutuş, ah ne kısadır ayrılık. Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca. Böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü Belki bana verdiği son acıdır bu acı, belki son şiirdir, bu yazdığım şiir ona.

Evrene uzanmış ezginin kanat ucundan, gelip gelip ayaklarına dokunuyorum sevgilim…

Eğer bir lokmacık bile sevemezsen beni, hiç mi hiç sevemezsen eğer acımı bağışla, beni hoş gör, seni seviyorum…

aşk sözleri



Güzel Sözler - Özlü Sözler - Anlamlı Sözler - Deneme Yazıları Makale

8 Kasım 2021 Pazartesi

Zaman geçiyor, üstelik yol da bitiyor.

İçimde kuşlara kanat çırpacak kadar büyük bir sevinç ama her an kendimi bir denizin ortasından bırakacak kadar da hüzün sarmalı mevcut. Sanki her şey yoluna girmiş gibi bir his... Sanki her şey bir süreliğine de olsa uzaklaşmış gibi ama yine de yanı başımdan ayrılmamaya yemin etmiş gibi... Bugün bir başka bakıyorum Güneş’e ve insanlara. Bir başka bakıyorum sevdiklerime ve sevmediklerime. Biraz âşık olmuş gibi ama âşık olunan nesne yokmuş gibi de. Karanlık aydınlığa ulaşmış gibi ama aydınlık da her an kararacakmış gibi biraz korkak ve mağrur...


Kendimi kendime anlatamayacak kadar lal ve çaresiz

Bir yer var biliyorum ..

Gecenin siyahına yemin etmişcesine zor bir gece oluyor. Kalbimde hissettiğim tüm hislerim bedenime acı olarak saplanıp duruyor.Üstelik ne zaman dineceğini bilmezcesine... Ne sabah doğacak güneş tesellisidir acımın ne de şu an parlamakta olan yıldızlar.


İçimde seni arayan çığlıklarımla savaştım. Üstelik verdiğim tek savaş da bu değil.

Dünya içinde garip bir kavram şu zaman

“Zaman değilmiş gideni geri getiren, aslında zamanmış var olanı götüren...” der Cemal Süreya... Öyle de garip bir yer işte bu dünya. Dünya içinde garip bir kavram şu zaman. Bir türlü idrak edemediğimiz ve kıymetini bilemediğimiz...

Sonsuzluk evreninin bir parçasıyız aslında. Yaratılmışların en üstünde var olan bir yaratılmış olarak hem de... Ama duygularına yenik düşen, hayatı anlayamayan bir yaratılmış: İnsan... Türlü hayatlar içinde geçip duruyor aslında ömrümüz. Tek bir hayat yaşıyor gibi görünsek de birçok hayatın bazen başrolü bazen de figüranı oluyoruz. İstesek de istemesek de sürdürüyoruz bu rolleri. Âlemler arası geçişi yaşıyoruz. Fark etmesek de... Bazen bu hikâyelerde kaybettiklerimiz oluyor. Hem ruhen hem bedenen... Bize de Beyatlı gibi söylemek kalıyor: “Birçok giden memnun ki yerinden, dönen yok seferinden...”


Birçok sokaktan, birçok eski yapının önünden geçiyoruz. Hiç sormuyor muyuz:

12 Haziran 2014 Perşembe

Cümlelerim bozuk, satırlarım anlamsız, gecem karışık.




3 Ekim 2011 Pazartesi

Düşüm / Gece oldu diye hayat bitmiyor, tersine başlıyor...


Düşüm

Hayatım!.. Küçük fark edişlerin büyüsüne kapılmış, biraz da bu yüzden iç dünyasına kilitlenmiş bir çocukluk...
Birbirlerine 'o biraz tuhaftır' dediklerinde ne anlama geldiğini algılayamıyordum
önceleri... Onlara benzemeyene tuhaf diyor olmalıydılar (?)
Onlar gibi yemek yiyor, uyuyor uyanıyordum, aynaya baktığımda normal bir insan
görüyordum. Demek ki, tuhaflığım dış görünüşümle ilgili değildi... İç organlarımızda aynı olmalıydı. Onlara benzemeyen tarafımı bulamıyordum.
Anneme sorsam şöyle diyecekti;
'Nereden buluyorsun bu tuhaf soruları bilmem ki (?)’
Yanıtsız iki sorumuz daha olacaktı... Babamla, gece sohbetleri her zamanki gibi yataklarında da devam edecekti... Duvarların bir sıra tuğla ile örüldüğü hesaba katılmıyordu. Bizi ayıran çite ise her gece bir sıra dikenli tel daha ekleniyordu…

Gece oldu diye hayat bitmiyor, tersine başlıyor...

Gün boyunca tüm şifreleri bozulan hayatın kendini onarma çabası, içime derin bir hüzün çöktürse de yaşamaya doyamıyorum hiç bir anını...
Pencereyi açıyorum; derin suların yüzeyinden gökyüzünü izliyorum… Mutluluk kaynağım yıldızlar bana yetiyor. Uzak yıldızlarla ilgili düşlerim gecelerimi,
derin mavi su gündüzlerimi süslüyor.







Gökyüzünün en uzak noktasından gözlerimi ayırmıyor, bir yıldız kaymadan yatağıma girmiyordum. Bu dünyaya yanlışlıkla bırakıldığımı ve oralarda olan bir şeyin gelip beni

5 Mayıs 2011 Perşembe

Geri Dönen Sevgiliye Mektup!

Aşka Dair Yazılar ve Aşk Mektupları  
Geri Dönen Sevgiliye Mektup!


Şeklini tamamlamamış bir bulut gibi dolaşıyordum. Gözüm, dilim, kalbim ayrı yerlerde savruluyordu. Sen geldin ya, özlemim dinecek sandım. Yanılmışım!


Yokluğunda buralar ne kadar sessizdi anlatamam. Çok gürültülü ve kalabalık gibi duruyordu. Oysa gereksiz bir telaşmış hepsi, öylesine sıradan ve sığ! Aklımın özensiz karmaşasına aldanmışım.
Sensizliğin ağırlığını, geldiğinde anladım. Meğer ne büyük boşluklar bırakmışsın giderken ve hiç doldurulamamış yerin. Hissettiklerimi kelimelere dökmek zor. Asla anlamadığım yüzlerce kitabı okuyup bitirmek gibi, yalnız cümleler kalmış aklımda, çoğunun kelimeleri rast gele dizilmiş.

Ağlamaklı gözlerime bu gece gelir misin ?

Aşka Dair Yazılar ve Aşk Mektupları
 
Bu gece sen geleceksin

Bu gece sen geleceksin! Suskun matemime bir martı gibi... Çekmiyorum perdeleri ve söndürmüyorum ışığı. Ağlamaklı gözlerime bu gece sen geleceksin!