Ne olurdu zamanla geçecek değil de zamanla gelecek deselerdi…
Dünyaları sığdırırdım yüreğime. Derdin bana bir zamanlar. Dünyaları sığdırırken yüreğine, beni sığdıramadın mı?
Boğazıma takıldı sevdan. Üç kere sırtıma vur helal de, alışık değilim harama ondan olacak herhalde.
Alt yapısı olmayan bir şehir gibiyim… Ne zaman hüzünlensem gözlerimi su basıyor. Ve ne zaman seni düşünsem, kalbimin trafiği aksıyor.
Bakmayın öyle tabii ki de ağlamıyorum, giden sevgilinin ardından su döküyorum…
Kalbime saray inşa etmeye çalışman çok güzel bir davranış. Ama keşke temeli atıp, derince kazdıktan
sonra bırakıp gitmeseydin…
Ne güzel demiş şair “Şimdi ben mutluluğa müebbet yesem, kesin yarın af çıkar.”
Yağmur dökülüyor şehrime. Bardaktan boşalırcasına. Bu son diyorum bu son! Her defasında bitirdiğim yerden başlıyorum yine sana aşka.
Ömrümün her gününde, asırlık elem saklı… Adın kalbime mühür artık, dilde yasaklı!
Yalnızlığımda çoğalıp, kalabalıkta eksiliyorum. Ve öylesine kalabalık ki yalnızlığım; ne yana dönsem sana çarpıyorum.
Gelecekten de pek umutlu değilim artık. Adı gelecek olsa ne olur, seninle gelmedikten sonra.
Eyvallah ne güzel bir sözdür. Bazen kabulleniş, bazen boş veriş, bazen yol veriş; ama sonunda hep bir rahata eriş.
Ne garip bir dünya bu. Aklımdasın diyen balıklar, ömrümsün diyen kelebekler gördüm.
Her şeyin kıymetini bilirim ben. Bana ışığın kıymetini göstermen için dünyamı karartmana gerek yok.
Keşke yanımda olsaydın demiyorum, biliyorum ki; isteseydin olurdun.
Eğer bir insanı gerçekten unutmak istiyorsan onunla yaşadıklarını değil, onun sana yaşattıklarını hatırla.
Kimine git dersin değerli olursun, kimini canından çok seversin gereksiz olursun.
Pişman değilim! Sadece dön bak arkana; ne için, nelerden vazgeçtin? Neler dururken, sen neyi seçtin.
Adın ki en güzel kelimedir dağarcığımda ne zaman ansam; kelimelerim kendini asar darağacında.
Sen yine de bana, nasılsın? Diye sorma. İyiyim desem yalan olur; kötüyüm desem inancıma dokunur. En güzeli, şükre vurayım.
Çalacak bir kapım yok, mutluluğa hasretim. Artık sokaklar benim, görüyorsun değil mi?
Benden su katılmamış şiirler istiyorsun. Kalem mi yazıyor sandın? Ben harfleri denizlerden söküp tek tek, gözlerimden süzüyorum göremiyorsun. http://www.oguzelsozler.com/aglatan-sozler.html
Kolumuzu ısırarak saatler yapardık küçükken, sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi.
Güzel olsan da kalmaz bu dünya, mecnun olsan da güvenmem artık sana, artık herkes kendi yoluna ben seçtim yolumu sana elveda!
Biz de unutmuş gibi yaparız. Hiç kırılmamış, hiç ağlamamış gibi.
Uykusuz gecelerimde gözyaşlarımla yazdım adını kalbime güneşsiz günlerimde kanımla suladım resimlerimizi yeniden gelirsin diye!
Arada bir yokluyorsun sol yanımı. Öyle bir seni seviyorum dedin ki inan olsun kalbime indin.
Bir gün ölürsem haberim sana gelirse mezarımın başına sakın gelme sadece elini kalbine koy ve özür dile belki o zaman mutlu olurum.
Sen kalmaya bir neden bulamadın ya, ben ölmeye ne bahaneler bulurum şimdi.
Bin defa yalan olsan da inanırdım hep sana. Sen beni kandırmadın, ben sana inanmayı seçtim. Hepsi bu.
Senin de sevdiğini sanmıştım. Ya da öyle olmasını istediğim için, kendimi buna inandırmıştım.
Ne garip bir hayatım ve yalnızlığım oldu. Depozitolu bir yalnızlıktı benimkisi. Kim alsa geri getirdi.
“Zamana bırakalım her şeyi” dedi. Ya beni kime bırakacaksın, dedim sustu. Bir daha öldüm.
Birisini unutmak zorundaysanız bunu sindire sindire yapın. Çünkü zamansız öldürdükleri yürekte amansız dirilir. http://www.oguzelsozler.com
Acılarıma sabır ve zaman sürdüm şimdi geçmelerini bekliyorum. İmkânsızı beklemek gibi…
Ağlayan kalbime yoktur derman, sensiz kaldım dinlemiyor gönül ferman, adını aldığımda ağzıma sözlerim ağlar o anda seviyorum seni bunu unutma!
“Hayatta sevmem” dedin ya, bunun ahireti de var, umutlanıyor insan işte.
Ağlıyorsa gözlerim kurumuş aşkımızın yeşermesi içindir bebeğim sen anlamazsın ben anlatıyorum gözyaşlarıma seni.
Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.
Bir sonraki sessizliğim senin için güzelim zamansız gelen ayrılıklar kalbimi yaralar ağlayan gözlerim elbet bir gün aşk acısı için değil hayat acısı için ağlar.
Geçirdiğimiz günlerde güldüğümüz yerlerde şimdi hazan rüzgârları esiyor gidiyorum rüzgârın estiği yere.
Gül şimdi ağlayan gözlerime bakarak gül! Yarınların için gül çektiğim acılar için gül sen hep gül beni düşünme gülüm.
Çok sahiplenmeden seveceksin mesela. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi.
Mızıkçılık yapmadan, oyununun kuralına uyup, yalanlarına inanıyormuş gibi yaptım. Devam etmiştim beni sevdiğine inanmaya.
Havam bozulmaya başladı yine. Gözlerim de dolmaya. Sanırım içimde bir yerlere sen yağdı gece gece. Serçe kadar yüreğimin, gökyüzü kadar sancısı var bu gece.
Ah be çocuk ah! Seninki, masalda ki pamuk prensese âşık olmak değil. Uyutulduğun ninnideki bostana giren danaya yüreğini vermek…
Uzaklaşmak iyidir. Birinden, bir şeyden… Uzaklaşmak bazen, yakınlaşmaktan da iyi gelir.
Başkasını sevmen, bana acı verir mi sandın? Sen beni de sevmemiştin ki zaten. Çocuktum işte, öyle inanmıştım ki döneceğine.
Kimseyi kırmayayım diyorum, bir de bakıyorum kendim paramparçayım.
Sanma ki sevmekle usanır bu yürek. Kaderde varsa eğer, sevginle ölmesini de bilirim elbet. Zannetme ki beklemekle usanır yürek. Bir değil bin ömrüm olsa da beklemesini bilirim elbet.
Ağlamak gözlerdeki yaşı boşaltır, acın ise hep taze kalır.
Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış. Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi… Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek. Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken…
Canı yanan sabretsin, canı yakan, canının yanacağı günü beklesin!
Üç yanlışım oldu. Tanıdım, güvendim, inandım! Bir doğrum oldu. Sevdim ama üç yanlış, bir doğruyu sildi.
Gel de birbirimizin kadrini bilelim. Çünkü ansızın ayrılacağız birbirimizden.
Eskiden karanlıklardan ve yağmurlardan korkardım şimdi ise yağmurlar gözyaşım oldu, karanlıklar ise sırdaşım oldu.
Bazen insan ‘Seni seviyorum’ diyemez. Sadece ‘Sana da iyi geceler’ demekle yetinir.
Şimdi sensizliğin naklen mutsuzluğum yayınlanıyor. Ve herkes çektiğim sensizlik acısını canlı izliyor. İnanır mısın be sevgilim, yokluğun reyting rekorları kırıyor.
Bazen sadece seninle konuşsun istersin. Ama o herkesle konuşur, sana susar.
Bilsem ki bir daha hiç dönmeyecek, bilsem ki gözyaşım hiç dinmeyecek, utanmam sıkılmam mutsuzluğuma, şimdi sensiz cehennemde yaşlanacağım.
Yüreğim hep gururuyla övündü. Burada gidene dur denilmiyor!
Günler sensiz geçer oldu, yüreğim benden gider oldu. Baharı beklerken güzelim, hep güneşi arar oldum. Her şeyin bir sonu var ama sonu yok ki düştüğüm yerin. Sana değil artık güzelim, ah ölüme koşar içim.
Benim de zaten hiç gücüm yok, yüzüm yok, hiç umudum yok. Ama bil ki farklı bir hayaldi. İşkenceydi bazen, bazen çok güzeldi. Ama anlıyorum sesinden, kurtulmuşsun sen nokta konmuş, bitmiş en güzel hikâyem.
Aynı kitapları okur, aynı filmleri izler, aynı müzikleri dinlerdik. Herkesten farklıydık biz. Biz gerçekten ayrıydık. Şimdi ne okusam, ne izlesem, ne dinlesem hemen elim telefona gidiyor sonra o eskidendi diyorum çünkü biz artık gerçekten ayrıydık…
Bırak hayatım bana kalsın al anılar sende kalsın ver sevgimi belki o zaman anlarsın!
Örselenmiş bir çocukluk işte benim bütün hikâyem. Kaç sevda geçse de üzerinden bu yıkıntıları onaramazsın. İstersen hiç başlamasın geç kalmışız birbirimize, yanlış kapılarda geçmiş bunca yıl dönemeyiz artık ilk gençliğimize, istersen hiç başlamasın söz verelim kendimize.
Sorarlarsa beni sana; sevilmeden seviyordu de. Ne kadarda saftı de. O kadar seviyordu ki kaldıramadım de. İçin de bir ateş yaktım halen yanıyor de. Gitmeyince aramayınca eridi bitti de. Bir de dünyası vardı onu da ben kararttım de. Kendi eliyle bir çukur kazdı. Ben de gömdüm de!
Güzel Sözler - Özlü Sözler - Anlamlı Sözler - Deneme Yazıları Makale Ağlatan Sözler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Güzel Sözler - Özlü Sözler - Anlamlı Sözler - Deneme Yazıları Makale