İzleyiciler
16 Eylül 2022 Cuma
Ayrılık diye bir şey yok
Git diyorsun Nereye gideyim?
Dostluk mu? Al, istediğin kadar..
1 Mart 2022 Salı
Mevlana’nın Okudukça Düşündüren En Güzel Sözleri
Mevlana 13.yy yaşamış şair, fâkih, âlim, ilahiyatçı ve Sufi mutasavvıftır ayrıca yüzyıllarca süregelen bir hoşgörünün öncüsüdür ve din bilginidir. Söylediği sözler ve yazdığı eserler ile insanlar arasında hoşgörüyü yaymıştır. Mevlana’nın yüzyıllar öncesinde söylenmesine rağmen hala duygu ve düşüncelerimizi anlatmak için kullanılan muhteşem sözlerini bu içeriğimizde bulabilirsiniz. İşte okuyup düşüneceğiniz ve pek çok duygu halinize tercüman olacak Mevlana’nın o muhteşem sözleri;
-Güzel ve iyi yüz, kötü bir huyla beraber olunca bil ki, kalp akçe bile etmez.
-Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın.
-Şimdi sen; Uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın? Yoksa tutmayacak bir ele uzattığın için,
12 Aralık 2021 Pazar
Kimse bilmez
29 Kasım 2021 Pazartesi
Gökyüzüne ve ışıklara bin selam !
İçimde kuşlara kanat çırptıracak kadar büyük bir sevinç ama her an kendimi bir denizin ortasına bırakacak kadar da hüzün sarmalı .. Sanki her şey yoluna girmiş gibi bir his...
Sanki her şey bir süreliğine de olsa uzaklaşmış gibi ama yine de yanı başımda mıh gibi... Bugün bir başka bakıyorum güneşe ve insanlara. Bir başka bakıyorum sevdiklerime ve sevmediklerime. Biraz âşık olmuş gibi ama âşık olunan nesne yokmuş gibi de. Karanlık aydınlığa ulaşmış gibi ama aydınlık da her an kararacakmış gibi biraz korkak ve mağrur...
8 Kasım 2021 Pazartesi
Zaman geçiyor, üstelik yol da bitiyor.
İçimde kuşlara kanat çırpacak kadar büyük bir sevinç ama her an kendimi bir denizin ortasından bırakacak kadar da hüzün sarmalı mevcut. Sanki her şey yoluna girmiş gibi bir his... Sanki her şey bir süreliğine de olsa uzaklaşmış gibi ama yine de yanı başımdan ayrılmamaya yemin etmiş gibi... Bugün bir başka bakıyorum Güneş’e ve insanlara. Bir başka bakıyorum sevdiklerime ve sevmediklerime. Biraz âşık olmuş gibi ama âşık olunan nesne yokmuş gibi de. Karanlık aydınlığa ulaşmış gibi ama aydınlık da her an kararacakmış gibi biraz korkak ve mağrur...
Kendimi kendime anlatamayacak kadar lal ve çaresiz
Bir yer var biliyorum ..
Gecenin siyahına yemin etmişcesine zor bir gece oluyor. Kalbimde hissettiğim tüm hislerim bedenime acı olarak saplanıp duruyor.Üstelik ne zaman dineceğini bilmezcesine... Ne sabah doğacak güneş tesellisidir acımın ne de şu an parlamakta olan yıldızlar.
İçimde seni arayan çığlıklarımla savaştım. Üstelik verdiğim tek savaş da bu değil.
Dünya içinde garip bir kavram şu zaman
“Zaman değilmiş gideni geri getiren, aslında zamanmış var olanı götüren...” der Cemal Süreya... Öyle de garip bir yer işte bu dünya. Dünya içinde garip bir kavram şu zaman. Bir türlü idrak edemediğimiz ve kıymetini bilemediğimiz...
Sonsuzluk evreninin bir parçasıyız aslında. Yaratılmışların en üstünde var olan bir yaratılmış olarak hem de... Ama duygularına yenik düşen, hayatı anlayamayan bir yaratılmış: İnsan... Türlü hayatlar içinde geçip duruyor aslında ömrümüz. Tek bir hayat yaşıyor gibi görünsek de birçok hayatın bazen başrolü bazen de figüranı oluyoruz. İstesek de istemesek de sürdürüyoruz bu rolleri. Âlemler arası geçişi yaşıyoruz. Fark etmesek de... Bazen bu hikâyelerde kaybettiklerimiz oluyor. Hem ruhen hem bedenen... Bize de Beyatlı gibi söylemek kalıyor: “Birçok giden memnun ki yerinden, dönen yok seferinden...”
Birçok sokaktan, birçok eski yapının önünden geçiyoruz. Hiç sormuyor muyuz: