Düşüncelerim yine çok gürültülüydü. Saat gece yarısını geçmiş, sokak susmuş, ev susmuş, ben susmamıştım. Kafamın içinde bir pazar kurulmuştu: geçmişin pazarcıları bağırıyor, geleceğin simsarları fiyat kırıyor, “ben” dediğim şey ise tezgâhın altında eziliyordu. Ne alsam kardı saymıyordum; ne alsam borç yazıyordu.
Sonra bir an geldi, çok kısa bir an, sanki zamanın içinde küçük bir çatlak açıldı. O çatlaktan bir ses duyuldu; benim sesim değildi, düşüncelerimin de değildi. Sadece bir hatırlatma gibiydi:“Sen burada değilsin.”İçimde bir şey durdu. Durur durmaz da fark ettim: Bütün bu kalabalık, bir
Sonra bir an geldi, çok kısa bir an, sanki zamanın içinde küçük bir çatlak açıldı. O çatlaktan bir ses duyuldu; benim sesim değildi, düşüncelerimin de değildi. Sadece bir hatırlatma gibiydi:“Sen burada değilsin.”İçimde bir şey durdu. Durur durmaz da fark ettim: Bütün bu kalabalık, bir





