İzleyiciler

yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ekim 2013 Perşembe

HAYAT DEDİKLERİ




HAYAT 3 DUR.GECMIS GELECEK BUGUN.GECMIS GECMISTE KALIR,GELECEKTE NE OLACAGI BILINMEZ BUGUN BUGUNDUR.BUGUNU YASAMAKTA HAYATTIR!....

ALLAH INSANLARA 3 GOZ VERMIS.BIR BEDEN GOZU IKI AKIL GOZU VE UC KALP GOZU.BAZI İNSANLARI KALP GOZU KAPALI AKIL GOZU ACIK BAZI INSANLARI DA KALP GOZU ACIK AKIL GOZU KAPALI YARATTMIS.INSANLARI DEGISTIRMEYE CALISMA OLDUGU GIBI KABUL ET!.....BU BIR ERDIMLIKTIR.

DUNYADA SUNLARA DIKKAT ET!......:
7 SÜLALENI ETKILER:
1-İŞ SEÇİMİ
2-EŞ SEÇİMİ

İNSANLARLA DOST OLURKEN SUNLARA BAK:
1-TESEKKUR ETMESINI BILEN,
2-OZUR DILEMESINI BILEN.

CUNKI TESEKKUR ETMESINI BILEN KIMSE DEGER BILEN KIMSEDIR.
CUNKI OZUR DILEMESINI BILEN KIMSE GURURUNU DEGIL ALÇAK GONULLUGUNU ORTAYA KOYAN KIMSEDIR.

MADALYONUN UC YUZU VARDIR: ON YUZU ,ARKA YUZU,YUKSEKLIGI
INSANLARIN DA UC YUZU VARDIR: IYI YUZU KOTU YUZU IKI YUZLULUGU



Halit ÖZKAN

14 Ocak 2012 Cumartesi

Aynı hayatı defalarca yaşayan hepimiz için..

Gerçekten Ne İstiyoruz?
Bu yazı, işinizi bırakın, okulunuzu bırakın ve deniz kenarına yerleşip bir yazar olun gibi klişeleri anlatmıyor veya sorumluluk duygunuzu sonsuza dek çöpe atın ve kimseyi aramadan, yaşadığınız şehri nedensizce terk edin de demiyor. Bu yazı, ömrünü statü kaygısı, başarısızlık korkusu ve maddi güvencelere doymadan aynı hayatı defalarca yaşayan hepimizi konu ediyor.



Her şey monoton bir hayatın ağına takılmakla başladı. Kafanızı dışarıya uzatmaktan korktuğunuz fanusunuzda öylece oturdunuz. Her sabah aynı şeyleri yapmaktan hiç bıkmadınız. Eğlenceleriniz bile aynıydı ve amaçlarınızın biçimi hep o önünüze sürülen kalıplardan ibaretti. Hayatı algılayışınız başkalarının algıladıklarından örneklerdi. Her şey olumsuz değildi belki ama içinizdeki

3 Kasım 2011 Perşembe

Ölüm anındaki ışığın sırrı ne?

 Bilimsel deneyimler, ölümün eşiğinden dönüşün tüm boyutlarının nöro-psikolojik ya da psikolojik temellerini ortaya koyuyor. Uzmanlar, insanın ruhunun beden dışına çıkması, ölmüş olan yakınlarla karşılaşma gibi deneyimlerin ölümden sonraki hayatın kapısının aralanması değil, beyin işlevlerinin 'cilvesi' olduğunu söylüyor.

Bir grup bilimadamı ölümün eşiğinden dönüldüğü anlarda yaşanan deneyimlerin beyin işlevlerinin yoğunlaşmasından kaynaklandığını savundu. Edinburg Üniversitesi ve Cambridge Tıbbi Araştırmalar Konseyi uzmanları, bu konuda şimdiye dek yapılan araştırmaları gözden geçirdi.

2 Kasım 2011 Çarşamba

Tanılarından Özgürleşmelisin!

 Ancak; düşünce, duygu ve davranış içerikli bir tanımlama yaparsan ne demek istediğini anlayabilirim. Ancak o zaman Seni tam olarak anlayabilirim.




---------------


Obsesif-kompulsif bozukluk
Depresyon
Şizofreni
Sınır kişilik bozukluğu
Anksiyete bozukluğu
vs.

Değişkendir onlar, İklimler gibi, doğa gibi...

Değişkendir onlar. İklimler gibi, doğa gibi... İnsanlar ancak varsayımlarda bulunabilir onların atacakları adımlar için.

Bazıları hayatı mutlak pasif bir ruh haliyle yaşarlar. Mutlak pasif ruh hâli: hayatı an be an, sadece şimdiye odaklanarak ve kendini akışa bırakarak yaşamaktır. Böyle yaşayan insanların geçmişlerine baktığınızda yoğun mücadeleler ve acılar bulursunuz mutlaka.
O noktaya dikensiz gül bahçelerinde soluklanarak gelinmez zira. Geçtikleri yol, hiç de düz ve kolay değildir. Engebelidir. Hiç umulmadık anlarda aşılmaz dağlar, köprüsüz ve dipsiz uçurumlar çıkar karşılarına. Bazen ayakları takılır düşerler ama mutlaka silkinip kalkarlar ve yollarına devam ederler.
Hatasız kullardan değildirler. Çoğumuzun düşünmeye bile cesaret edemediği hatalar düşmüştür kısmetlerine ve bu hatalarının bedelini mutlaka ödeyeceklerini hep bilmişlerdir. Öderler de...
Ama onlar hatalarından ötürü pes etmeyenlerdendirler. Her türlü hatadan ders almayı bilirler. Dahası, eğer derslerini almamışlarsa aynı hatayı yine yapacaklarını ve bu sefer daha da büyük bir bedel ödeyeceklerini de bilirler.
Hatalarının onlara kazandırdığı en büyük deneyim ise insanın her türlü hâli olduğudur. Dolayısıyla onlar, diğer insan kardeşlerine karşı içsel bir anlayış ve hoşgörü geliştirmişlerdir. (Bu, hiç öfkelenmedikleri,

Geçmişi Geride Bırakmak, Geleceği Güçlendirir

İleriye doğru ilerlemek ve insan varlıklar olarak tekamül etmek için korkularımızı çağırmalı, onların sırrını çözmeli ve salıvermeliyiz. Bu, yükseliş sürecinin büyük bir parçasıdır. Bu çok büyük dönüşüm günlerinde çok hızlandık, deneyimin insan spektrumundaki her korku, yüzleşmemiz için içimizin derinliklerinden ortaya çıkıyor.

30 Eylül 2011 Cuma

Kalmadı keşkelerim artık

Keşkeler Bitti Artık…
Kalmadı keşkelerim artık. Çıkardım hem kafamdan hem duygularımdan. Yeter dedim…Herkes hata yapabilir. Sanki, ensende bekliyor bu kelime. “Hata yapsa da, keşke dedirtsem” diye. Söz verdim kendime; artık kullanmayacağım bu kelimeyi. Eğlendirmeyeceğim kendimi bu kelimeye. Güldürmeyeceğim peşimden. Pişmanlıklarıma esir etmeyeceğim bu kelimeyi. Zavallı dedirtmeyeceğim kendime. Tövbeler olsun! Beni bunalıma sokan bu keşkelere.

“Acaba” diyerek başlamayacağım hiçbir şeye. Acabalar bırakıyor yerini çünkü keşkelere. Ne olursa olsun, “iyi ki” diyeceksin. Çünkü; O zaman üzülmeyeceksin. “Bu da olur! Yaşanacakmış demek ki” diyeceksin. İşte! Bunu dediğinde, daha rahat edeceksin.

10 Eylül 2011 Cumartesi

Düşümüz Aynı / Seda Pekgöz

Düşümüz Aynı

Her insanın bilinçli ve sorumluluk sahibi olduğu, herkesin umut taşıdığı bir dünya hayal ediyorum… Heyecanlanmamak elde değil…
Duyduğum heyecanı yeterince uzatamıyorum. Felçli birinin topuğuna batırılan iğneyi hissedebileceği an a eş, ayaklarımın altında ki yeri farketmem uzun sürmüyor.
Yaşamın çığlık çığlığa bağıran sesini duyuyorum… Binlerce yıldır bize hayat veren toprak, hava su, hayvanlar bitkiler şimdi bizden yardım bekler duruma geldi.
Ve yine mesajı insan için; -yaşamak için yaşat-.

21 Temmuz 2011 Perşembe

Birisiyle karşılaştığınızda kendinizle karşılaşırsınız aslında

Birisiyle karşılaştığınızda kendinizle karşılaşırsınız aslında.
Benliğiniz, size kendisini takdim eder. Karşınızda duran kişi
sizin bir suretinizdir. O kişiyi karşınıza çıkaran bir peri vardır
içinizde. Pek çok formlarda belirirsiniz kendi önünüzde; lakin
bunların hepsi sizin kendi yansımalarınızdır. Bu yansımalar hakkında ne hissederseniz hissedin sizin bir yanınızı ortaya koyar onlar. Bu size uzak göründüğü denli ürkünç de gelir.

Modern yaşam çocukları güçsüzleştirdi

İngiltere'de yapılan bir araştırmada, artık sokakta oynamayan çocukların fiziksel olarak daha zayıf hale geldikleri belirlendi.
Acta Paediatrica adlı çocuk sağlığı dergisinde yayımlanan araştırma, ağaca tırmanmak, ip atlamak, top koşturmak gibi oyunlar yerine bilgisayar ve televizyon başında zamanını geçiren çocukların sağlığı konusundaki kaygıyı dile getirdi.
Fitness uzmanı Dr. Sandercock ve ekibi, 2008'de 10 yaşındaki 315 çocuğun katılımıyla gerçekleştirdikleri araştırmayı, 1998 yılında aynı yaş grubundaki 309 çocuk üzerinde yapılan araştırmayla karşılaştırdıklarında, günümüz çocuklarının kaslarının 1990'lı yıllarda büyüyenlere göre daha zayıf olduğunu tespit etti.

5 Mayıs 2011 Perşembe

Küçük insanlar... Büyük gölgeler


küçük insanlar

küçük insanlar vardır bilirsiniz
fiziksel olarak küçüklükten bahsetmiyorum tabii ki,
kişilik olarak küçüktürler..
birilerine yaranmak zorunda hissederler kendilerini daima,
kraldan çok kralcılardır,
kendilerini kaptırırlar kralcı olurken, sınırlarını aşarlar fazlasıyla
tabii bir de "her devrin adamı"dırlar..
küçük olduklarını umursamadan insanlara saldırırlar,
iftira ve hakaret en önemli silahlarıdır,
akılları sıra çirkeflikle üste çıkacaklardır..
ama sonuçta onlar "küçük insanlardır"
bilirsiniz hepiniz..
etrafınızda vardır mutlaka küçük insanlar

Bir Yerde Küçük İnsanların Gölgeleri Büyüyorsa Orada Güneş Batıyor Demektir

Denizkızı olmak, bir düş nesnesi olmak kolay değil

Denizkızı olmak, bir düş nesnesi olmak kolay değil.



‘Derinlere hiç ışık sızmıyor biliyor musun? Bazen kaybolmaktan, fark edemediğin bir canlı tarafından
Yutulmaktan korkuyorsun… o zaman kendini sakin bir limana saklıyorsun…’

Denizkızı olmak, bir düş nesnesi olmak kolay değil.

Tüm tehlikelere karşın derinleri özlüyorum.. Yaşamı yüzeyinden izleyebilen biri değilim. O neyi kapsarsa onun içinde olmalıyım… Kendi yaratıma, evrenime dönüş yolundayım…
Kendimi özledim ben... Geleceğim için hiç plan yapmıyorum.. Yaşam çoğunluğun isteğine uyulmadığında yardımımıza koşar biliyorum... Yürekten çağrı çıkarmaya görelim... duyar!... Defalarca deneyimledim... Ne zaman ''şöyle bir düzenim olsun'' deyip yaşamdan alıkoysam kendimi sıkıldım. İnsanın kendine ihaneti! Çirkin bir oyun bu! Ahlaksızlık!..


Alıştığı ortamdan çıkanın büzüştürülüp küçültüldüğü, yok edildiği bir dünya.
Ben de bulunduğum durumdan bir adım öteye kımıldamıyor, keşfettiğim
dünyama sıkı sıkı sarılıyorum.


s.P