Bu yazı, işinizi bırakın, okulunuzu bırakın ve deniz kenarına yerleşip bir yazar olun gibi klişeleri anlatmıyor veya sorumluluk duygunuzu sonsuza dek çöpe atın ve kimseyi aramadan, yaşadığınız şehri nedensizce terk edin de demiyor. Bu yazı, ömrünü statü kaygısı, başarısızlık korkusu ve maddi güvencelere doymadan aynı hayatı defalarca yaşayan hepimizi konu ediyor.
Her şey monoton bir hayatın ağına takılmakla başladı. Kafanızı dışarıya uzatmaktan korktuğunuz fanusunuzda öylece oturdunuz. Her sabah aynı şeyleri yapmaktan hiç bıkmadınız. Eğlenceleriniz bile aynıydı ve amaçlarınızın biçimi hep o önünüze sürülen kalıplardan ibaretti. Hayatı algılayışınız başkalarının algıladıklarından örneklerdi. Her şey olumsuz değildi belki ama içinizdeki